AMATÖR YAYINCILAR: Nasrettin Hoca Makale

10 Ağustos 2014 Pazar

Nasrettin Hoca Makale

GÜLDÜRÜRKEN DÜŞÜNDÜREN BİLGE NASRETTİN HOCA

Nasrettin Hoca 1208 1284 Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur.
Önce Sivrihisar'da öğrenimi gördü, Babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu 1237'de Akşehir'e yerleşerek Seyyit Mahmut Hayrani ve Seyyid Hacı ibrahim'in derslerini dinledi, İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü.

Bir söylentiye göre ders okuttu,kadılıktan görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hace adı verilmiş,sonradan bu ad Nasreddin hoca biçimini almıştır.

Onun yaşamı, ilgili bilgiler,halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden söylentilerle karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır.Bu söylentiler arasında,onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlana Celaleddin ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur, konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır.

Sevgili okuyucularım bende Sizlerle Nasrettin, hoca Makalemi Paylaşmak İstiyorum umarım Okuyup sıkılmazsınız kısa ve Öz anlatacağım.
Okul yıllarımda Anlatılan Nasrettin Hoca'nın birbirinden güzel fıkraların bize iyiliğin,dürüstlüğün ve hoşgörünün yollarını gösterir. Bilgi,görgü derslerini verir Nasrettin hoca konuşmaya başladığında, herkes susup onu dinler.

Fıkraları dünyanın her yerinde, duyan herkesi güldürür,düşündürür.Gerçekten bu fıkralar
sadece güldürmek için değil, daha çok düşündürmek, ibret verici için anlatılır.
Nasrettin hoca aradan yüzyıllar geçse rağmen hala içimizde yaşamakta ve herkes tarafından
sevilmekte O, bütün kötülüklere düşman, bütün iyiliklere dost, Samimi, dindar ve keskin zekalı
bir insandır Fıkralarını okuyalım, öğrenelim Az gülelim, çok düşünelim.

NASRETTİN HOCANIN HAYATI

NASRETTİN HOCADAN ÖZLÜ ALINTILAR

At Yarasaydı, sahibine yarardı.
Acemi bülbül bu kadar öter.
Ağaçtan öteye yol gider.
Bilenler,bilmeyenlere öğretsin.
Biz senin gençliğini biliriz.
Buyurun cenaze namazına.
Dağ yürümezse derviş yürür.
Damdan düşen bilir,damdan düşenin halini
Dostlar alış verişte görsün.
El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.
Ölme eşeğim ölme.
Parayı veren düdüğü çalar.
Ye kürküm ye.
Yiğidin malı göz önünde gerek.
Yorgan bitti kavga bitti.
Araba tekerliği kadar.
Bildiği dalı kesmek.
İpe un sermek.