Rek.+ Hayvan barınak

Yasaklı Site

26 Kasım 2014 Çarşamba

Unuttum





Unutacak  Kadar  sevmedim
Sevgimin  en  güzelini
Yıllarda  geçse  unutmayacağım
Mazide kalan  yıllarım















Elbette  bir gün  buluşacağız
Sana  olan  sevgi  unutulur mu
Karşıma  ilk  çıkan ilk  sensin
İlk  mısralar da  ki  gibi















Sevgi  dayanışma gibidir
Sev  seni  seveyim  seni
Sevgi  dayan  ilk  ve sondur
Senin gibi  var mıdır










Yarınlarını   bekleyeceğim
Umudunu  söndürme 
İlk  olduğu gibi  geç
Yalnızım yalnız










Kim  yanında 
Olmasın  hiç 
En  güzel   günümüz 
Hep  aynıdır













Yıllarımı  verdim 
Sana  bir çok sebebi var
Bir  zamanlar  sevdim seni
Aynı  günden biriydi










Gerçek  hayat mıdır
Bu senin dediğin 
Hiç  olmasın verdiğin 
Emeğimin karşılığı dır 








Biri  git  dedi   dünyamdan 
İçim de  biri  sesleniyor
Yalvarırım sesimi  duyma 
Sakın  bir daha geçme








Kimi dertli  kimi hüzün
İçin deki sözlerini 
Nerden  bileceksin
Umutlarını  söndürme 

















Yanımdan geçiyor 
Birilerini  anlıyorum 
Issız adadan  geçip 
Yıldızlara  bakıyor
















Sen  din oraya  bakan 
Yalnız  birimi  var 
Gittin  gelemezsin 
Nedir  bu sebebin söyle












ZERRİNCE__




Share
Bizi Takip Edin

16 Kasım 2014 Pazar

Amatör Sesler (Senden Sonra)


SENDEN SONRA
Amatör Yetenekler Ümran ve Adem ikilisinden





Share
Bizi Takip Edin

Resimler denizin kırmızısı



KIRMIZIYI  SİMGELEYEN GÖKYÜZÜ

Deniz insanın içini  açar, Deniz mavilik, deniz sonsuzluk,deniz Özgürlük demektir.
Deniz dendiğinde   yada  denizi  gördüğünde  bir  insan  şöyle rahat, şöyle  derin  bir nefes alınır Kuşlar gelir aklına insanın, gemiler, Kız kulesi ve dalgalar gelir. 


Hatta bazen martı  olup uçmak ister insanın yüreği denizin  Sonsuzluğunun üzerinde deniz
Bazı insanlar için,  sadece bir su  kütlesi değildir. 
Denizsiz yaşayamayan, suyu denizi yok diye bazı şehirlerde  barınamayan İnsanlar  tanırım ben. 
Elinize  simidinizi alıp, bir  çay söylediyseniz  eğer ki köşedeki   çay  bahçesinden  sonrada oturup  yudumlayarak  bunları denize  karşı  sizde  deniz siniz yaşamazsınız  artık. Hele  o  iyot kokusu yok mu dur? 


İnsanı  nelere  götürmez ki ?  Dağlara, ovalara çocukluğa  aşka  Deniz siz  yaşayamam ben  yazın sıcağında,  Buz  gibi  sularında,  Serinlemek,  manzarasıyla  yemek,  Akşam  yemeklerini deniz güzellik,  Deniz  mutluluktur  benim için  Kucaklayın sizde denizi  size sonsuzluğu   getirecektir. 

Çıktım  ve  yola oturdum denizin gökyüzüne bakarak  oturdum deniz  ne kadar  dalgalıda olsa, sonunda  durulur. Denizin  sakin   olduğu  zaman,  Büyük  dalgalar  çarpmaz.
Denizin  kenarında oturarak, ve ya  suya  bakarak  denizi  aşamayız.





Bizi Takip Edin

Share

15 Kasım 2014 Cumartesi

Bir Bebeğin Duyguları




BİR BEBEK ve GÜNDEN GÜNE GELİŞİMİ

Günler hızla geçiyor,oğlum altıncı ayını bitirmek üzere. Artık onunla zaman geçirmek çok daha keyifli olmaya başladı. Beni çok iyi tanıyor artık, kimin kucağında olursa olsun beni gördüğünde yüzünün aldığı ifade, o kocaman gülümsemesi o kadar güzel ki içim eriyor. 


Bir aydır daha aktif emiyor, sonunda pompadan uzaklaşabildim, günde en fazla bir defa sağmam gerekiyor. Belki de bu nedenle artık bana daha düşkün, kaçırdığı üç ayın acısını çıkarmak için sürekli emmek istiyor.

Başını rahatça tutabiliyor, sese doğru çevirebiliyor artık. Çok büyük bir özgürlük onun için, bakabileceği şeyleri kendi seçiyor. Yüzüstü yatınca da omuzlarını kısa süreli de olsa kaldırabiliyor, dünyayı düz görmek hoşuna gidiyor. Kucağımızda dik oturabiliyor, sırtüstü yatmayı sevmiyor artık.

Geveze oğlum dili iyice açıldı. “Agu”ların yanına kendi çapında “buuu”lar, “püff”ler eklendi. Ses çıkarınca kendi de mutlu oluyor ama asıl bizi nasıl mutlu ediyor. Sohbete katılmaya çalışıyor, gülümsüyor. Artık aktif bir birey oldu kuzucuk. Şarkı duyunca ritim tutar gibi sesler çıkarması o kadar şirin ki.

Yeni keşfi elleri, daha fazla hakim artık ellerine, sürekli emmek istiyor. İki elini birleştirebiliyor. Ufak ufak oyuncaklarını tutmaya başladı, iki eliyle yakalayıp ağzına götürebiliyor. Tatlarına bakmayı çok seviyor. Ayaklarına da daha hakim artık, sürekli bir tekmeleme çabası içinde. Tam dönemese de gövdesini bir tarafa çevirebiliyor, sırtüstü yatarken yatakta yer değiştirebiliyor.

Bu ayın en büyük günü  beşikten kurtulduk, henüz yatağına geçemedi ama sürekli sallanan o beşiğe de ihtiyacımız kalmadı. Yazlık için bir park yatak aldık, bir haftadır onun içinde uyuyor, bizim odamızda. İlk iki gece çok zor oldu, sürekli uyandı, sallanmak istedi, sonra alıştı. Artık sallanan sandalyede birkaç dakikada uyuyor, yatağa koyuyorum, uzun süre uyuyabiliyor. 

Beşik çok rahattı ama Dora’yı sallanarak uyumaya alıştırdığı için sıkıntılı olmaya başladı, artık boyutları da küçük geliyordu. Uzun süre park yatakta uyumasını istemiyorum, sonuçta yatağı pek de 
ortopedik değil ama odayı ayırmayı da göze alamıyorum. 
Aslında bir aylıkken birkaç günlüğüne de olsa odasında yatırmıştım ama sonra uyku düzeni karışınca yine yanımıza aldım, şimdi de ben ayrılamıyorum. 
Böyle gözümün önünde iyi geliyor. Şimdiki hedef kendi kendine uyumaya alıştırmak, bakalım onu ne zaman yapabileceğiz, henüz uykusu gelse de kısa süreli de olsa kucakta uyuyabiliyor.

Dördüncü ay daha rahat ve keyifli geçti, ona iyice alıştık, tabi o da bize… Artık hayatımız da düzene girdi. Bahar geldi, açık havada zaman geçirmeye başladık. Küçük küçük bize oyunlar yapmaya başladı. Herhalde en zor zamanları geçirmiş sayılırız, umarım bundan sonra daha keyifli günler bekliyordur bizi…

Her gün biraz daha büyüyen bebeğin fiziksel gelişimi de hızla devam etmektedir. Saç rengi ve şekli de muhtemelen değişmeye başlamıştır. Geçen birkaç hafta boyunca bebeğin doğumdaki saçları dökülmeye ve yerine yeni ve kalıcı saçlar çıkmaya başlamıştır. Göz rengi de bu dönemde değişebilir.
Çoğu bebeğin doğum sonrası mavimsi olan göz rengi koyulaşmaya başlar. Eğer 6. ayda hala mavi gözlü ise, gözlerinin renkli kalacağından emin olunabilir.

Bu ayın sonunda bebek kafasını tamamen dik tutabilir ve karnının üstünde yatarken 90 derecelik açıyla kafasını yerden kaldırabilir. Ayrıca kafasını her yöne çevirebilir ve sırtüstü yatarken kaldırabilir. Çenesini omuzlarına dayayarak ayaklarına bakabilir. Kasları gelişip güçlendikçe, bebeğin vücudu da toparlanmaya başlar. Karnı üzerinde yatarken, tek kolunun üzerinde başını kaldırabilir. 

Bu ve bundan sonraki iki ay boyunca beden kısmındaki kaslar daha da güçlenecektir. Tam olarak ters dönemese de, bebek bu ay en azından bir yana doğru dönebilecektir; diğer tarafa dönmek içinse biraz daha gelişmesi gerekmektedir. Birçok bebek bu gelişmeden sonra, tam olarak dönmeye başlar.

Artık sırtüstü yatarken ellerinden tutulduğunda kafasını ve bacaklarını kaldırıp oturmaya çalışır. Şimdilik tek başına oturamasa da ufak bir yardımla bunu becerir ve buna bayılır. Yine de, hala sırtından destek vermek gerekir, çünkü şu an ancak kafasını dik tutabilmektedir. Ay sonunda, gövde kasları sayesinde ufak bir destekle kucakta dimdik oturabilecektir.

Bebekler tekme atmaktan çok hoşlanır; bacaklarını elleri ile ayaklarına veya dizlerine dokunabilecek kadar havaya kaldırabilir. Daha sonraki aylarda ise bu bacaklar tüm ağırlığını kaldırabilecek güce erişir. 

Ayakları yere basacak şekilde dik tutulursa, belki ayakta bile durabilir. Bebek giderek daha istemli hareket etmeye başlar, “yeni doğan refleksleri”nin çoğu artık kaybolur. Yorgun olduğu zamanlar hariç, pek çok hareketi daha akıcı ve daha kontrollüdür.

Tükürük akmasının genelde diş çıkarmayla bağlantılı olduğu düşünülür. Ancak bu çok kesin bir bağlantı sayılmaz. Bazı bebeklerin bu ay bir dişi patlayabilir, ancak genelde ilk diş 6. aydan önce çıkmaz.

Bu ay mutluluk verici bir başka gelişme de bebeğin nihayet gece boyunca uyumaya başlamasıdır, gece uykuları 10-11 saate çıkacak, gün içinde de iki-üç saat uyuyacaktır. Bebeğin uykuya daha kolay dalabilmesi için, yorgunluk belirtisi göstermeye başlayınca yatağına yatırmak gerekir. Gözlerini ovuşturmak ve oyuna karşı isteksiz tavırlar bu belirtilerin başında gelir. Yalnız, yorgunluk bazı bebekleri daha hareketli ve heyecanlı yapabilir. Parmak emme, sinirli tavırlar, genel huzursuzluk uykulu bebekte hemen fark edilir.

Bebeğin duyuları da düzenli olarak gelişmektedir. Ay sonunda artık her şeyi renkli görmeye başlar. Bakışlarını kolayca odaklayabilir ve 3 metrelik görüş alanı içindeki her şeyi görebilir, ancak yine de 50 cm önüne bakmayı tercih eder. Bakışlarındaki şaşılık azalmıştır ve hareket halindeki bir nesne veya insanı çok rahat takip edebilir. Bebeğin el-göz koordinasyonu da gelişmektedir. Bir nesneye bakarken ellerini ona doğru uzatır ve parmaklarını olabildiğince açar. Tutma isteği son derece güçlüdür ve eline geçirdiği her nesneyi daha ustalıkla tutabilir.

Kulağı ise artık neredeyse bir yetişkin kadar net duyar. Zayıf ses ile güçlü olanı ayırt eder ve müzik sesine cevap verir. Ayrıca artık ses çıkarmaya da isteklidir. 
Bazı sesleri sanki unutmamaya çalışırmış gibi tekrar eder. Bunların çoğu tek sesli hecelerdir ve aylar sonra bu sesler birer kelimeye, gurultular ise, kıkırdamaya, gülücüğe ve çığlıklara dönüşür. Ayrıca gıdıklandığında yüksek sesle gülecektir. 

Bu gıdıklanma tepkisi’ daha önceki dönemde görülmez, bu yüzden bazı uzmanlar bunu sosyal bir gelişim olarak kabul eder. Bebekler bu dönemde her türlü uyarıya açıktır, bu yüzden bulunduğu çevreyi zenginleştirin. Koku duyusu onlar için oldukça önem taşır. Çiçek, sabun, meyve gibi şeyleri kokladığında vereceği tepkileri izlemek de oldukça keyifli olacaktır.

Bebeğin gülüşü de geçen aydan beri gelişmiştir. Artık aile bireylerini veya diğer tanıdığı yüzleri gördüğünde sevinç gösterileri yapar. Anneyle veya tanıdığı diğer kişilerle “konuşmak” en sevdiği şeylerden biridir. Yaptığı her yeni numaranın onaylanması çok hoşuna gidecektir. Etrafındakilerin farklı bir birey olduğunuzu anladıkça ilişkiler de yavaş yavaş yeniden biçimlenecekti.


Artık her istediğinin yerine getirilemeyeceğini öğrenmektedir.
Bebeğin kendisini ve çevresindeki dünyayı keşfederken, onun bu yeni çabalarını sabırla izleyip ve bu güzel dönemin tadını çıkarmak gerekir. Onunla oynamak, şefkat göstermek önemlidir. Anne ve bebeğe yakın olan diğer kişiler bebeğin ruhsal gelişiminde önemli bir yer tutar. Oyuncakla oynamak ne kadar hoşuna giderse gitsin oyuncak hep aynı tepkiyi verir. Oysa insanlar değişkendir ve o bundan çok şey öğrenir.

konuk yazar zerrin_ce




Share
Bizi Takip Edin

2 Kasım 2014 Pazar

Masal nedir masalların özellikleri


ÇOCUKLARIN DÜNYASI MASALLAR - HİKAYELER

İlk  anlatanı  bilinmeyen  ve ağızdan ağız  sürüp  gelen, olağanüstü, düş ürünü olaylarla örülü anlatım  türü. 
Masallar,  olağan üstü  olabildikleri  gibi  gerçekçi  de  olabilir. yani  gerçek  kişilere, gerçek olaylara  dayandıkları izlemini  veren masallar da  vardır  Ama  her  iki  masal  çeşidinde de  düş ürünü uydurma oluş  ana niteliktir.  Bu  ise biçimde, anlatımda belirginleşir. Söz gelimi  destancının tersine  masalcı, dinleyenleri anlatılanlara inandırmak  savında  değildir. 



Nede hikayeci  gibi  anlatılanlara gerçek  süsü  vermek  ister Daha masalın başındaki tekerlemeyle  dinleyici   masala  hazırlanır. Olayın  uydurmalı  dikkati  çekilir.

Anlatım  kısa ve  yoğundur. Olaylar  önemlerine  göre  sıralanarak aktarılır. ve miş'li  geçmiş, 
şimdiki  zaman  ya  da  geniş  zamanın  rivayeti  kullanılır. Masallar, konularına  göre  şu ana 
çeşitlere  ayrılır. 

Hayvan  masalları,  Asal  masallar, gerçekçi  masallar,
Güldürücü   öyküler, nükteli  fıkralar,  yalanlamalar.

Zincirleme  masallar. Kahramanları  hayvanlardan  seçilen  ve  daha çok  öğretici  nitelik taşıyan  taşıyan  hayvan  masalları   kısa  olur,  başlama  tekerlemeleri  de  yoktur. Olağan üstü 
masalların   kahramanları  da  İnsanlarla   cinler,  periler, devler  gibi doğa  dışı  varlıklardır.

Gerçek  masallarda  bu  kişiler  pek  değişmez   Ama temel  konu   halk arasında  seçilmiş tiplerin serüvenlerdir.

Güldürücü  masallar  ise  fıkra değimiyle nitelenir. Yalanlamalı masalların  ana niteliği  yalana dayanmalarıdır. Zincirlemeli   masallar da  kuruluşlarındaki  özellikle  ötekilerden  ayrılır. Küçük önemsiz  olayların  birbiri   ardına  bağlanmasıyla  oluşturulmuşlardır. 

Bağlantı  ögesinin  masal  uzar  gider.  Masallar  sözlü   halk edebiyatı  türleri   içinde ülkeden  ülkeye,  çağdan, çağa  en  çok yayılan  ürünlerdir. Bu   bakımdan  masalların  çoğu   konuları  ve anlatımları  açısından  dilleri  kültürleri  farklı   uluslar  arasında ortaktır.

Masalın  tanımı
Genellikle  halkın  yarattığı  ağızdan ağıza kuşaktan kuşağa sürüp  gelen, olağanüstü  kişilerin başından  geçen  olağan dışı  olaylara  yer veren  bir edebiyat  türüdür.



Halk  anlatılarının  başta  gelen  türlerinden  biri  olan  masalın serüveni,  yazının  olmadığı,  toplumlarda  göçebe  toplumun  üyeleri  olan  çocuklar,  masalları  en çok zevk   alarak  dinleyendir. 

Masal  türünün özellikleri 
Masallar  konuşma dilinin yalınlığı ile  süssüz  ve  söz  oyunlarına  başvurulmadan  anlatılır.
Masallarda  yer  ve  kişi  adları   belirgin  değildir . Var olan  yer adlarının  ise  gerçekle  ilgisi  sadece adlarının  geçmesidir.

Masallar  genellikle  anonim eserlerdir.    Masallarda genellikle  zaman  kavramı belirgin değildir. 

Türk  masallarının  uygun  bölümleri  arasında tekerlemeler  yer alır.
Masallarda  bazı  ahlaki   kavramlar  karşıtları  ile  birlikte  ele  alınır.
Masallarda  genellikle  mutlu  sonla  biter  kötüler  mutlaka cezalarını  bulur.

Kimi  doğa  üstü  yaratıklar  mucize sahibi  kişilikler   nesneler,  yardımcı  hayvanlar  kötülerin karşısında, iyilerin yanında  olur.

Türk  masallarında  hayata  karşı  boynu  bükük, kolay yönlendirebilen tiplere  rastlanmaz 
masallarda  kahraman   yaşanılan  çevre  inançlar, gelenek  ve görenekler  önemli  özeliktir.

Bazı   masallar  deyim ve  atasözlerini  içerir ve kısadan  hisse ile  sonuçlanır.

Masal  kahramanlarının  başlıcaları   şunlardır; dev, cadı,  padişah, peri,kızı , keloğlan,  köse 

Masalların  kaynağı   
İlk  masalların  hangi  toplumlarda,  nasıl  oluştuğu, toplumsal araştırmaların konularından  biridir.  Bu  oluşum  sürecini   belirlemek,  saptamak  çabasından  doğmuştur. Hayale    sığmayan  arzular, istekler   yüreğe  düğümlenip  kalır.
İşte  bu  kalış, zamanla  masal  olayları  zinciri  halinde  ortaya  çıkar.

Halk  masalları   
Halk arasında  anlatılmaya  başlanmış  zamanla  gelişmiş  ve sonradan  masal masal  yazarlarınca  yazılı  hale  getirilmiş  olan  yazarlardır.

Konulara  genellikle  yalındır. ve  anlatım   bakımından  birtakım acemilikler  içerir.
Masalda  işlenen  temalara,  sevgi   çocukların  karşılaşabileceği  çeşitli  zorluklar, kötülerin yanına  kalmayacağı   gibi  örnekler verebilir.

Olumlu  kahraman   öne  çıkar  İmkansız  diye  bir olguya  yer verilmez  bir  saniyede  Okyanus aşılabilir. İnsanlar  iğne deliğinden  rahatça   geçebilirler.

Dramatik bir  özelliği   vardır.  Hak, adalet  kavramı, olayların  gelişimi ile  gerçekleşir.
Başlangıç  ara  ve sonuç  bölümlerinde  tekerlemelere   yer verilir.

Tasvirlere  pek  yer verilmez  Bütünüyle  ilgi  çekici  olaylar yer alır.

Türk  halk   Masalların   Bölümleri
Döşeme  Tekerlemelerle  giriş  yapılır. Kahraman  tanıtılır. konu  verilir.
Gövde gelişme, Kahramanın  başından geçen  türlü türlü olaylar anlatılır. Okuyucunun merakı  tahrik  edilir. olaylar  anlatılır. Okuyucunun merakı  tahrik  edilir.  olay bir çözüme  kavuşturması  gereken  noktaya getirilir. 
Sonuç  çözüm  bu  bölümde olay  sonuca  bağlanır.  iyiler  kazanır. kötüler   kaybeder iyilere ödül,  kötülere  ceza  verilir. iyi  dileklerle  masal  bitirilir.            

Edebi  Modern  Masallar
Yazılı kültür  ürünleridir
Çocuk  okurlar  veya  dinleyicilere  güzel  duygular  iletebilmek. onlara  iyi  alışkanlıklar  kazandırmak  amaçtır.

Genellikle  bir düşüncenin  yada  davranışın eleştirisi  veya  toplumsal  eleştirisi   ve ya toplumsal  eleştirisi   amaçlanmıştır. Alegorik  özellikler taşır.

Çocuk  edebiyatında  masal,  Masallar  çocuklar için  vazgeçilmezdir Çocukların, hele  okul öncesi  ve okula  yeni  başlayan bütün çocukların, hele  okul  öncesi  ve okula  yeni  başlayan 

bütün  çocukların  ilgisini  büyük  ölçüde  çeker  Masalın gizemli  havası,  serüven dolu fantastik  olaylar içermesi  çoğunlukla  iyilerin  kazanıp  kötülerin  yenilgiye uğratılması  

masalları  çocuk  için  ilginç   kılar.  Başka  deyişle  masal  çocuğun  dünyasına  yakın  bir dünya   sunar. Çocuklar  masal  okumayı,  ama daha  ziyade  anlattırmayı  çok severler.

Çocuk  eğitiminde  Masal
Düş gücünün  gelişmesine  düşünce  ufkunun açılmasına  yardımcı  olur.  Kelime  dar ağacını zenginleştirir.  ve kavram  öğrenimini  hızlandırır.  Bunlarla  birlikte  masallar  çocuğun  merak  duygusunu  uyandırır. Yaratıcılığını,  neden,  sonuç  ilişkisi  kurma becerisini  arttırır.


Masallar,çocuğun korkularını  giderir. Özlemlerini  dile getirir. Karşılaştıkları  güçlükleri kavramasına,  çözüm  bulmasına  yardım eder. Kişiliğini  geliştir. 
Masallar, çocukların  çocukça  sorunlarını  küçümsemek  onları  ciddiye alır.  Onlara güven  verir.   Geleceğe  güven  verir.  Geleceğe  olan  umutlarını  artırır.


Çocuk  Masallarında  aranılan  nitelikler
Masallarda  olaylar canlı  ve hareketlidir.  Dil  sade, anlatım  akıcı  olmalıdır.
Düğüm noktası  ustaca  işlenmeli,  olaylar   beklenmedik  şekilde  sonuçlandırılmalıdır.

Tasvirleri,  kahramanların  davranışları,   çocuklarda iyilik   ve güzellik  duygusunun  gelişmesini  sağlamalıdır.

Anlatılanlar  zaman zaman çocukları  neşelendirmeli  güldürmeli  ve eğlendirmelidir.

Konusu   ve  kahramanları  bakımından  çocukları  korkutmak  ve  üzmekten  uzak  olmalıdır.

Masalda  çocukları, uyuşukluğa  boş  inançlara  yazıcıya  yönelten  telkinler  bulunmamalıdır.

Masalların  çocuklara  katkıları
Masallarda  İşlenen  birlikte  yaşayan insanlar  zor  anlarında  birbirlerine  destek olmalı  ve nezaket  kurallarına  dikkat etmeli   gibi   konular,   çocukları   sosyal  dünyaya  hazırlar.

Masal   kitaplarının   renkli  görsel    ögeler  yönünden  zengin  olması  ise  çocuğun  görsel  yönünden  gelişmesine  yardımcı   olur.

Çocuklar,  masal  kahramanlarının  üstün  özelliklerine  ve   başarılı  eylemlerine  hayranlık  duydukları   için  onlarla  özdeşim  kurar, onlar  gibi olmak  isterler .
Buda  çocukların   karakter  gelişimini  üzerinde  etkili  olur. 

0_ 1 yaş
Basit ve  çocuğun  dünyasında  bulunan nesnelerin, canlı   renkli  resimlerin  olduğu  kitaplar tercih edilmelidir. 


1_ 3 yaş
Büyük,  parlak resimleri olan, birbirinden  farklı  nesnelerin  olduğu  hayvanlar, taşıtlar, gibi  çocuğun  bildiği  şeyleri örneğin  yemek  gibi   yapan  çocuk  kahramanların   bulunduğu her  bir  sayfada  bir  kaç  kelimelik  yazıların olduğu   masal  kitapları  tercih  edilmelidir. 


Bu  yaş çocukları,  uzun  olayları  takip etme  ve  devamlılık  becerisini  henüz  geliştiremedikleri  kısa masallar  seçilmelidir.


3_5  yaş
Belirgin  bir  konusu  ya  da   kahraman  figürleri  olan,   tanıdık  durumların,  anlatıldığı konuları   içeren   örneğin,  pikniğe  giden  aile  gibi  masal  kitaplarını  tercih  edilmelidir. 
masalın  konusu   sade   olmalı   ve masaldaki  resimler  anlatılan   masalı  desteklemelidir.
Çocuğun  hayal  gücünü  harekete  geçiren  masalların  olduğu kitaplar,  bu   yaş  grubundaki 
çocuklar  için  faydalıdır.

5_ 8  yaş 
Kavram  ve  dil  yönünden  gelişmiş,  sadece iyi  ve  doğruyu  değil,  kötü  ve  yanlış  karakterleri de  içeren,  çocuğun  bildiği   kelimelerden  oluşan,  okumayı   yeni  öğrenenler  için  kısa  ve  büyük   yazılarla  yazılmış  kitapları   tercih  edilmelidir. 

Konuları  hayvanlar, develer ve doğa  olan  masalları, destan  ve efsaneler  dinlemekten hoşlanırlar. 
Uygun   uzunluktaki  bir  kitabı  sonuna  kadar  dinler  ve dinlediklerini  çok  iyi  anlarlar.

Okumayı  yeni  öğrenen  çocuk  için  kitabın   sayfa  sayısı   20  geçmemeli   ve  kitap  iri  puntolu  harflerle  yazılmış   kitaplar  tercih  edile bilir.  Sonraki  yaşlar  için  kitapların sayfa  sayısı   giderek  artırılmalıdır. Satır  aralıkları,  çocuğun  takibini   kolaylaştıracak  genişlikte olmalıdır.
Ayrıca    seçilen   kitapların  çocukların  ilgi  alanına   giren,  onu  sıkmayacak,  bir  seferde okuya bileceği   kitaplar  olmasına  dikkat  edilmelidir.   


8_ 12  yaş 
Bu yaş  gurubundaki  erkek, kız  çocuklarının  ilgileri   farklılaşır.  Erkekler,  daha  çok  kahramanlık,  keşif,  ve  maceralı  olayların yer  aldığı    heyecanlı   kitapları   tercih  ederler.


Kızlar  ise  daha  çok  günlük  yaşamla  ilgili   yada  duygularını bulabilecekleri  kitapları  severler.
Bu  nedenle  çocukların  karakter  ve zevkine  uygun, yaratıcılığını  harekete  geçiren,  sadece  mesaj   kaygısı    taşımayan,  beyin  fırtınası  yapabileceği,  iyinin  yanında   kötü  yede   yer  veren  farklı  kültürlerin  tanıtıldığı,  öğretici   yada  mesaj  verici  özelliği  abartılmamış  kitapları  tercih  edilmeli .
  
Konuk yazar
zerrin_ce 




Share
Bizi Takip Edin