Rek.+ Hayvan barınak
Siteler
18 Nisan 2015 Cumartesi
KAÇ TAKVİM YAPRAĞI BİR ÖMÜRDÜR ( MAKALE)
KAÇ TAKVİM YAPRAĞI BİR ÖMÜR
Takvim yapraklarını kopartırken hiç düşündünüz mü? Ömrünüzden kaç gün kopardığınızı.
Kaç takvim yaprağı eder ömür?
Her gün birer birer kopartırız takvim yapraklarını yeni bir güne merhaba diyerek başlarız .
Her takvim yaprağı ellerimizden düşerken yere, ömrümüzden bir gün daha düşer onunla
birlikte.
Hiç hesaplamayız kaç gün, kaç yıl geçmiştir. Kaç çöp kovası dolmuştur. yaprak, yaprak
ömrümüz.
Bu gün Pazartesi, haftaya okula başlıyorum. Ne kadar heycanlıyım, merak ediyorum. Buhafta çabuk geçsin de bir an önce okula başlayım Öğretmenimi, Arkadaşlarımı, tanımak
istiyorum Ya annemi özlersem, Yok canım bebek gibi ınga, ınga ağlayacak değilim .
kocaman oldum.
Küçücük pır, pır eden yüreğimizi o an gururdan sustururuz Ne acele ederiz o bir hafta
çabuk geçsin diye her gün annemize sorarız. O da takvime bakıp söyler küçücük
Parmaklarımızda, günleri sayırız.
Geçip gider birbiri ardına günler, haftalar, aylar ve yıllar. Gelecek hafta benim doğum günüm hepinizi bekliyorum.
Kaç yaşına giriyorsun 18 yaşıma giriyorum Liseyi bitiriyorum. Ne kadar kolaydır. eşit olmayı istemek. Özgür olacağını ve her istediğini, her yapabileceğini ve hatta yeni bir ev hayalinin gerçekleşmesini istemek.
Bazen unuturuz, Takvim yapraklarını her gün koparmayı Bir kaç gün , hafta, avcumuzun geçmiştir. Avcumuzun kovasına ömür yapraklarımızı.
Bir ay sonra Sonra üniversiteden mezun olyorum. Annem, babam benden daha heyecanlı,
O günü bekliyor Diploma törenime Babaannem , Anneannem, Dedemlerde gelecek .
Okul bitti İş hayatım başlıyor. Kapı gibi diplomam güzel bir mesleğim var, iyide bir iş buldum mu ohh...
Yeni bir fidanınız o anda takvim yapraklarının hiç önemi yoktur. hayatımızda ve zaman hızla akıp geçsin isteriz.
Daha ogünü görmek için kopartırız Arkasında yazılanlara göz atar, fıkra varsa okur güleriz sonra da çöp kovasına atarız.
Anne, babanın en büyük İsteğidir çocuğunun bir an önce sağlıklı büyüdüğünü görmek
Takvim yapraklarını koparırken birer, birer hiç düşünmeden onun geleceğinin hayalini
kurmak.
Bizim kız mezun oluyor Bizim oğlanın mezuniyet töreni var Üç gün sonra babamda gelecek Dedesi görsün torununu sevinsin, bizimle gururlansın.
Bir ay sonra kuzenim evleniyor. Düğünde ne giysem acaba? Kırmızı bir elbise yeşil, renk daha çok Siyah mı alsam oda çok ciddi olur.
Daha çok ciddi olur. daha gencim biraz renkli olsun. Ne çabuk geçti zaman anlayamadım
Kuzenim evleneli üç ay oldu. Benim nişanıma iki hafta kaldı.
Not düşmüştüm takvime bakmalıyım Bu gün bitmek üzere yaprağı koparayım yarından itibaren on dört günüm kaldı.
Tatlı bir telaş kaplar içimizi ve istediğimiz her şey olsun isteriz Koşuşturmalar yalnış anlamalar.
Vaz geçmeler barışmalar, kavuşmalar, yanlış anlaşmalar vaz geçmeler barışmalar, kavuşmalar ve mutlu son.
Güzel kızım bağladığım bu kırmızı kuşak bizim her zaman yanında olduğumuzu bilmen içindir.
Eşine sevgi saygı ile bağlan ve birlikte çok mutlu bir yuvanız olsun. Sen ve kardeşin gibi
çocuklarınız yuvanızı şenlendirin sen yuvamızdan uçuyorsun.
Dolu gözlerle, heyecandan uçuşur yüreği iki tarafında Anne ve Baba için en mutlu evladını telli duvaklı gelin, takım elbise içinde damat olarak görmektir. Her anı aklına kazımak doyasıya yaşamak. ve onu mutlu uğurlamak ister. O mutlu günü iple çeker takvimden yapraklar da düşer.
Bu ayrılıklarda anne, babanın buruk sevinci hüzünleri gizlidir. Oğullar vatan borcu için askere giderken al bayrağımız ellerde, davul zurna eşliğinde düğün alayı gibi çoşkuyla
uygulanır.
Giden de kalan da günleri sayar. Islak gözlerle takvimden bir gün eksiltirken ana yüreği
ne ağıtlar yazar.
Bazen neşeyle bazen de hüzünle düşmüştür ellerimizden Kimi zaman mutluluğun kimi zaman da acının gözyaşlı yıldönümü olmuştur Takvim yaprakları. Hatıra olsun diye önemli bir günü saklamışızdır. Bir defterin bir kitabın sayfaların da
onu sararmış buluruz.
Anıları getirmiştir beraberinde gözlerimiz de o günü canlandırırız.
Kimi zaman çöp torbasında, yiyecek atıkları arasında arasında ezilip kaybolurken hiç
fark etmemişizdir.
Kimi zamanda ısınacağımız odunu, kömürü tutuşturmuş ve çıra ile birlikte bir kibrit alevinde onu yakmışızdır.
Bazen bilgi olmuştur elimizde bazende yelpaze olmuştur, yüzümüzü serinletmeye sıcak bir yaz gününde.
Zerrince__
Tweetle
Bizi Takip Edin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder