FATMA TUNCA ÖZGÜÇ'den HASRETLİK ŞİİRLERİ
Ağlamıcam İşte
Kilometre taşlarına koydum adını
Bir öptüm bir daha öptüm
Şarkıları hep sana
İkimize tuttum.
Çiçeklere ağaçlara bakıp
Yeşilde gözlerini gördüm
Mısralara döktüm duygularımı
Ağlamıcam işte.
Aptal bu ne sevgi diye güldüm
Tekrar hayalini öptüm
Elinde karanfille sana
Kavuşacağım günün hesabını yaptım.
Kaçıncı kez olsun deyip
Aptal aşık gibi yollara düştüm.
14.6.1995-15.00
Hasret
Bir tanem bitecek demiştin
Hasretlik ayrılık göz yaşı
Kilo metre taşı gibi hayatımız
Başlıyacak demiştin 0** dan.
Gülmeyi unutan yüzün gülecek
Yeniden doğacaksın yeniden
Kötü bir rüyaydı gördüklerin
Sıkı sıkı saracağım.
Göğsünde uyuyacaksın
Okşarken saçlarını
Yine beni göreceksin rüyanda demişsin
Öperek uyandıracak.
Yeniden başlıyacaktık yep yeni bir güne
Elele göz göze diz dize
Hüzünlü şarkılar yoktu hani
Telefon çalacak diye beklemiyecek.
Postacı çalacak diye beklemiyecek
Postacı yolu gözlemiyecektik
Gitmek mi zor kalmakmı zor
Diye sormıyacaktık.
Sen gurbetli ben gurbetci olmayacaktık
Aşkımızda bitecekti her şey
Bir tanem
Bittiği yerden başlamıyacaktı
Hani bizi ölüm ayıracaktı.
14.6.1995-15.15
Özlem
Ellerini tutunca sıkı sıkı
Biti verecek sanmıştım
Gözlerine bakınca
Özlemlere çare.
Bir kırmızı karanfil sunulunca
Kaynayan yüreğime ilaç sanmıştım
Bir öpüş susuzluğuma kana kana
Yatınca gögsüne.
Karanlık yalnız geceme ışık
Seni görünce
Her şey bitecek sanmıştım
15.6.1995-15.30
Yağmur
Yağmur yağmış senin oralara
Islanmış üşümüşsün
Sarıl bana ısıtayım seni
Bizim buraları çöl gibi.
Eklenince sensizliğim boğuluyorum
Bizim buralarıda ıslat
Ne olurdu sanki
Beraber ıslansaydık el ele.
Usul usul yürüseydik sokakları
Bir damlanın yarısı bana yarısı sana
Bir ağaç altında öpüverseydim seni
Saçlarımızdan süzülseydi yaşlar
Bizim oldugumuz yere yağsaydı yağmur
10.6.1995-23.15
Buğulu Gözler
Her kavuştuğumuzda
Bu sen bir tanem demiştin
Bırakmıyacağım seni der
Ellerimde kilitlenir
Öper öperdin.
Bu son olsun derken
Buğulu gözlerine bakamazdım
Her son da yeniden başlardı ayrılığımız
19.6.1995-01.30
Telefon
Bak yine gecenin bir yarısı
Bu kez sadece boynum bükük değil
Gözlerimde bir damla yaş
Bilmem hangi dert için.
Ağlamak üzerine
Yanık yanıkta olsa
Şarkılarda avutmuyor artık
Ya telefon
Bilmem kaçıncı kez arıyorum
Aralar asırlar boyu
Dualarımda kan etmiyor bu gece bu gece
Yapayalnızım
Hasretin en koyusu
Acımı acı bir hüzün kalbimde ve ben taş gibi olan bedenin
Gözlerim bir noktada
Senden telefon bekliyorum
Sensizliğe bir kez daha lanet ederek
29.6.1995-23.50
Ölmekte Güzel
Demiştim sana seninle
Her şey güzel diye
Bir başka en sevdiğim çay bile
Buram buram
Sensiz içmemeye yemin ettiğim
İçkiler bile sen sununca başka
En uzun öpüşlerin
Her derdime derman
Uykular kollarında
Bebekler kadar sakin
Yıldızlar bile seninle
Gecede bir başka parlar
Dedimya
Seninle hava su ekmek
Yaşamak
Kolarında ÖLMEKTE GÜZEL
30.6.1995-00.30
Sensizlik
Ağlamak istiyorum
Göz yaşı oluyorsun
Gülmek istesem
Boğazımda düğümlenen kahkaha
Şarkı söylemek istesem
Dudaklarımda sen dökülüyorsun
Dua etsem
Tanrıdan sonra sen
Yollara düşsem
Bütün yollar sana
Dudaklarıma elimi götürsem öpüşün
Saçlarıma dokunsam okşaman
Ellerine bile bakamıyorum
Ellerinde ellerin
Neye nereye baksam
Seni görüyorum
Öylesine kanıma canıma işlemişsinki
SENSİZ
Olamıyorum
30.6.1995-00.45
Neden hep bana sensizlik
Neden hep hüzün
Neşeli havalar varken
Neden hep dertli şarkılar
Pembeler yakışırken
Neden siyah
Güllerin sarısı dururken
Neden kırmızı karanfil
Doya doya ağlamak varken
Neden yüreğime akan göz yaşları
Neden kavuşmak varken hasretlik
Neden seninle olmak varken
Ayrılık
30.6.1995-02.30
Bizi Takip Edin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder