BİR HAYLAZ YAVRU ÇOCUK ve YAVRUSU ÖLDÜRÜLEN ANNE GÜVERCİN
Güzel bir yaz günü, Doğan elinde sapan evlerinin yakınındaki ağaç kuş avına, çıktı Gözleri radar gibi dikkatli çevreyi tarıyordu.
Birden arkasında bir ses duydu:
-Vurma kuşlara
Döndü, baktı, Seslenen yabancı değildi. Mahalle arkadaşı Sarper’di :
-Ne istersin şu küçük yaratıklardan bilmem ki? Ne zararı var onların sana ? Bırak ötsünler, uçsunlar, kanat çırpsınlar.
Doğan :
-Yine mi Sen? Bu kaçıncı ? İşime karışma demedim, mi sana ? Bak kuşları ürküttün, kaçıp gittiler. Kuş vurmak yasak mı yani? Sarper :
-Yasak tabiî ki, Şu sıralar kuş yavrularının büyüme zamanı.
Doğan :
-Amma yaptın ha Yasakmış. yasak kim bilecek benim kuş vurduğumu? Çevrede bir yığın kuş var. Bir kuş vursam kuş kıtlığına kıran girmez ya, kuş nesli tükenmez ya.
-Bana bak Sarper, sen en iyi arkadaşsın, fakat şu kuş işine karışma dedi ve ses çıkarmamaya dikkat ederek usul, usul ilerlemeye başladı. Yirmi metre kadar gittikten sonra bir ağcın altında durdu. Sapanını yukarıya doğru kaldırdı iyice nişan aldıktan sonra Sapanındaki taşı fırlattı. Taş hedefini bulmuştu.
Kuş yere düşerken
aynı anda havalanan bir başka kuşun kafasını kopardı. Kendisine doğru
yürümekte olan Sarper;e dönerek :
-Nasıldım ama ? Tek atış hedef on ikiden. Tık kafa gitti Tüylerini yoldum mu, küçük bir ateş yakarım Cızbız Sonra değme keyfime dedi.
-Nasıldım ama ? Tek atış hedef on ikiden. Tık kafa gitti Tüylerini yoldum mu, küçük bir ateş yakarım Cızbız Sonra değme keyfime dedi.
Arkadaşının sözlerine aldırış etmemesine içerleyen Sarper :
-Ne desem ne söylesem boşuna Başkalarının senden daha iyi düşünebileceğini hiçbir zaman kabul etmezsin zaten. Vurduğun bir yabani, güvercin yavrusu. Yirmi gam et çıkar, ya çıkmaz. Hem düşünmediğin bir şey var Bu yere düşerken kanat sesleri duymuştuk. Her halde anne güvercin uçan yabani güvercinler bildiğim kadarıyla kin tutarlar Yavrusunu vurmak hiç iyi yapmadın.
Dedikten sonra geriye dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştı Doğan daha sonra ağacın kenarına küçük bir ateş yaktı. Buraya, gelirken yavru güvercinin tüylerini yolmuş ve iç organlarını temizlemişti, kuşu pişirmeye başladı arka tarafındaki ağaçlar dan birinde üzgün ve yaşlı bir çift gözün kendisini izlediğinin farkında bile değildi
Anne güvercin bir taraf tan yavrusunu vuran çocuğu seyrederken, bir taraftan düşünüyordu. Aslında elinde bir çocuğun bize doğru yaklaştığını görmesek, duymasak bile hissederiz. biz kuşlar, ağaç dalları üzerinde otururken dalar gideriz.
Geçmişi düşünürüz. Hatıralar gözlerimiz önünde canlanır Doğru , yanlış aklımıza gelir. Çoğu zaman da hayaller kurarız. Bunlar genellikle tadını damağımız da hissedeceğimiz hayallerdir. Biricik yavruma uçmayı öğretiyordum. Yavrum çok yorulmuştu. Bir ağacın dalına koyduk, dinlendi.
Etrafımdaki ağaçlar kuş dolu ve sanırım çoğu da benim gibi hayallere dalmıştı Küt diye bir ses duydum ve yavrumun feryadı ile kendime geldim. Baktım yavrum vurulmuş düşmüş Kanatları çırptım ve uçtu Havada geniş bir daire çizdikten sonra olayın nasıl olduğunu yere döndüm Çevrede kuş yoktu, hepsi kaçıp gitmiş.
Olayın nasıl olduğunu sorar, öğrenirim Neyse bırakayım şimdi bunları düşünmeyi Yavrumu vuran çocuk kalktı göz kaybetmeden takip edeyim.
Evinin nerede olduğunu öğrenirim hiç olmazsa. Doğan yolda gördüğü bir arkadaşı konuştuktan sonra oturdukları apartmanın kapısından içeriye girdi daire dördüncü kattaydı.
Anne güvercin karşı sokak ta bir apartmanın çatısında saatlerce bekledi. Akşam olunca odaları, salonları ışıkları yanmaya başladı. Yavrusunu vuran çocuğun girdiği binanın oda ve salonlarını kontrol etmeye başladı.
Onun son derece neşeli halini içini sızlattı ve korkunç bir takip altındaydı. Eğer kuş vurmaya devam ederse. Anne güvercin belki peşimi bırakır diye düşündü. Zaten sapanını anne güvercin ile boğuşurken düşürdü. Bundan sonra felaketin neresinden dönerse iyi olur.
Doğan bir daha kuş vurmayacağına söz verdi. Anne güvencin Doğan ile yaptığı mücadeleden sonra yerde bulduğu sapanı kimsenin onu bulamıyacağı bir çukura gömdü. Günler çok sakin ve olaysız geçti. Doğan verdiği sözü tutu. Bir daha onu kuş vururken gören olmadı.
Zerrince__
İnsan sevgisi üzerine
Dolunay
Engelliler bir toplumun aynasıdır
Engel terörünü durdurun
Sorgulamayın, çözüm üretin
Yaramaz çocuk (Masal)
Adile Teyzeden masallar
Sebze ve Meyvelerle yapılan heykelcikler
-Ne desem ne söylesem boşuna Başkalarının senden daha iyi düşünebileceğini hiçbir zaman kabul etmezsin zaten. Vurduğun bir yabani, güvercin yavrusu. Yirmi gam et çıkar, ya çıkmaz. Hem düşünmediğin bir şey var Bu yere düşerken kanat sesleri duymuştuk. Her halde anne güvercin uçan yabani güvercinler bildiğim kadarıyla kin tutarlar Yavrusunu vurmak hiç iyi yapmadın.
Dedikten sonra geriye dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştı Doğan daha sonra ağacın kenarına küçük bir ateş yaktı. Buraya, gelirken yavru güvercinin tüylerini yolmuş ve iç organlarını temizlemişti, kuşu pişirmeye başladı arka tarafındaki ağaçlar dan birinde üzgün ve yaşlı bir çift gözün kendisini izlediğinin farkında bile değildi
Anne güvercin bir taraf tan yavrusunu vuran çocuğu seyrederken, bir taraftan düşünüyordu. Aslında elinde bir çocuğun bize doğru yaklaştığını görmesek, duymasak bile hissederiz. biz kuşlar, ağaç dalları üzerinde otururken dalar gideriz.
Geçmişi düşünürüz. Hatıralar gözlerimiz önünde canlanır Doğru , yanlış aklımıza gelir. Çoğu zaman da hayaller kurarız. Bunlar genellikle tadını damağımız da hissedeceğimiz hayallerdir. Biricik yavruma uçmayı öğretiyordum. Yavrum çok yorulmuştu. Bir ağacın dalına koyduk, dinlendi.
Etrafımdaki ağaçlar kuş dolu ve sanırım çoğu da benim gibi hayallere dalmıştı Küt diye bir ses duydum ve yavrumun feryadı ile kendime geldim. Baktım yavrum vurulmuş düşmüş Kanatları çırptım ve uçtu Havada geniş bir daire çizdikten sonra olayın nasıl olduğunu yere döndüm Çevrede kuş yoktu, hepsi kaçıp gitmiş.
Olayın nasıl olduğunu sorar, öğrenirim Neyse bırakayım şimdi bunları düşünmeyi Yavrumu vuran çocuk kalktı göz kaybetmeden takip edeyim.
Evinin nerede olduğunu öğrenirim hiç olmazsa. Doğan yolda gördüğü bir arkadaşı konuştuktan sonra oturdukları apartmanın kapısından içeriye girdi daire dördüncü kattaydı.
Anne güvercin karşı sokak ta bir apartmanın çatısında saatlerce bekledi. Akşam olunca odaları, salonları ışıkları yanmaya başladı. Yavrusunu vuran çocuğun girdiği binanın oda ve salonlarını kontrol etmeye başladı.
Onun son derece neşeli halini içini sızlattı ve korkunç bir takip altındaydı. Eğer kuş vurmaya devam ederse. Anne güvercin belki peşimi bırakır diye düşündü. Zaten sapanını anne güvercin ile boğuşurken düşürdü. Bundan sonra felaketin neresinden dönerse iyi olur.
Doğan bir daha kuş vurmayacağına söz verdi. Anne güvencin Doğan ile yaptığı mücadeleden sonra yerde bulduğu sapanı kimsenin onu bulamıyacağı bir çukura gömdü. Günler çok sakin ve olaysız geçti. Doğan verdiği sözü tutu. Bir daha onu kuş vururken gören olmadı.
Zerrince__
BENZER KONULAR
Nasrettin Hocaİnsan sevgisi üzerine
Dolunay
Engelliler bir toplumun aynasıdır
Engel terörünü durdurun
Sorgulamayın, çözüm üretin
Yaramaz çocuk (Masal)
Adile Teyzeden masallar
Sebze ve Meyvelerle yapılan heykelcikler
Tweetle
Bizi Takip Edin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder