HAYATIMIZ BİR KUM SAATİ GİBİ
Canım sıkkın bu gün, sıkılıyorum sebepsizce, farklı bir şeyler yapmak istiyorum, beni mutlu edebilecek.
Bir kaç eski dostu aradım, Sahilde yürüşe çıktım, kitap okumaya çalıştım ama mutlu olamadım.
Birden aklıma Oyuncaklarım geldi.
Evet beni çok mutlu ederdi oyuncaklarım, her ne kadar çocukluğumda çok fazla oyuncağım olmasa da biz küçük şeylerle mutlu olmasını becerebiliyorduk.
İlkokul yıllarımda her yılbaşı halam bize oyuncak alırdı. Yeni oyuncaklar çok severdim, yılbaşlar oldum olası beni çok mutlu ederdi, sırf eskimesin diye oynamaya kıyamadığım oyuncaklarım da vardı.
Şimdi yanımda hiç yoktu oyuncağım ne yapmalıydım bel kide mutsuzluğumun sebebide buydu. Oyuncaklarla oynamak beni çocukluğuma götürürdü herzaman.
İçimdeki çocukluğun ölmesini hiç istemedim ben ya kaybetseydim çocukluğumu acaba, çocuklar gibi ağlayıp bu kadar sevebilir miydim herkesi kendimi.
Başkalarına sevdirmek için bukadar çaba gösterirmiydim en küçük olaylarla mutlu olmayı becerebilirmiydim, en kötüsü ise yarın için umutlarım olabilirmiydi.
Evet hiç kaybetmedim ben çocukluğumu, hep umutlarım oldu, hayallerim oldu. küçücük çocuklar gibi herkesi kendimi sevdirmeye çalıştım herşeyden mutlu olmayı başardım.
Oyuncaklarımı düşünürken aklıma kum saatim geldi aslında oyuncak değildi bu bir hediye, bence içinde bir çok anlam taşıyan . bir hediye idi kum saati boş gözlerle baktığımızda.
Aslında, çok fazla bir anlam ifade etmez Onlarla ilgili aklımıza ilk gelen, altı üstü geniş,
beli ince, içerisindeki çok ince taneli kumun bir delikten geçip diğer tarafına akan cam
fanuslardır.
Ben kum saatimin karşısına geçer. kumların bir hücreden diğerine geçişini izlerdim, beni rahatlatırdı, kafam dolu olduğu mantıklı düşünemediğim günlerde sessiz bir odaya geçer kum saatimi ters çevirirdim.
Kumların diğer tarafa geçmesini izler kafamı dağıtır, rahatlardım aslında bir bakıma farkıma varmadan hipnoz ederdim kendimi.
Sonrasında daha sakin olur, daha mantıklı düşünürdüm. aslında, o kum saati bana hayatı hatırlattı.
Hep ters çevirdiğimde hızlıca kumlar diğer tarafa geçmeye başlardı. kum bitinceye kadar izlerdim.
Kum bitince de kafam çoktan rahatlamış olurdu herşeyinin sonunun olduğunu, üzülmenin bana bir şey katmadığını anlardım aslında hayatta böyle değilmidir.
Bizim Ömrümüz o kum saatimiz, hızlıca akmaya başlar. bizim ömrümüz kum saatinde kumlar kadardır.
Biz karar veremeyiz kumun miktarını. Bir afrika sözü vardır. "Sular yükselince, balıklar
karıncaları yer, çekilincede karıncalar balıkları" Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir.
Çünkü kimin kimi yiyeceğine su karar verir. Bizim yaradanımız bize bir ömür biçmiş, o kum saatine kumumuzu koymuş ve saatimiz çalışmaya başlamış biz sadece saatimizin çalışmaya başladıgını biliriz.
Biz çok düşünmeyiz zaman o kum taneleri gibi akmaya başlar. biz çok yavaş aktığını düşünürüz.
Ama aslında çok hızlıdır. bu gün bakın geçmişinize hatırladığınız en eski olayı anıyı düşünün Şimdide günümüze gelin ne kadar zaman geçmiş hatırlayın sanki dünmüş gibi değilmi zamanın değerini biz hiç bir zaman bilemedik.
Şöyle düşünün tüm geçmişinizi, aklınıza neler gelcek iyi, kötü, güzel, çirkin bu güne kadar yaşadığımız, tüm olaylardan bize kar kalan yaşadığımız mutlu anlardır.
Hafta içi bir gün sabah saatlerinde dışarı çıkıp, işe giden insanları seyredelim. yüzlerinin nasıl asık olduğunu, ne kadar mutsuz olduklarını birbirleri ile hiç konuşmadıklarını.
Günaydın kelimesini bile binbir güçlük ile söylediklerini gözleyelim, hafta sonu bir sabah ise bir çocuk parkına gidelim.
Orada oynayan çocukları gözleyelim birbirlerini hiç tanımayan çocukların birbiri ile nasıl hoşca vakit geçirdiğini birbiri ile ne kadar çabuk uyum sağladıklarını farklı oyun oynarken ne kadar mutlu olduğunu görelim ve içimizdeki çocukluğu asla kaybetmiyelim.
Yeni başlayan her gün, kum saatimizdeki kumun biraz eksilmesi demek. her yeni gün demek biz yaşadığımız her günü, bir önceki gün nasıl yaşadıysak öyle yaşarız hayatımızdaki değişiklikleri kabul etmeyiz.
Hayat şartlarına o kadar kaptırırızki kendimizi hızla tükenen kumları adeta görmezden geliriz.
Haydi yepyeni bir güne başlayalım kum saatimdeki kumun bir miktar daha eksildiğini
kabul edelim.
Öncelikle aslında üzülmemiz gereken bir şey bu ama biz üzülmeyelim gereken bir şey bu
ama üzülmeyelim, şimdiye kadar değerini anlayamadığımız hayatı bundan sonra
değerini anlayıp yaşayalım.
Bir İnsan bir tebessüm ile kendinden bir şey kaybetmeden karşı tarafı mutlu edebilir.
öncelikle güleryüzlü olmamız gerekiyor, hayat şartları ne kadar zor olsada gülümsememizi hiç eksik etmiyelim.
Yepyeni bir sabaha yüzümüzdeki tebessüm ile başlıyalım , tüm arkadaşlarımıza bir tebessümle günaydın diyelim. onların bakış açısı bile değişecektir.onlarda bundan mutlu olacaktır bundan.
Yaşadığımız günü daha güzel, kılmak için sevdiğimiz insanları arıyalım seslerini duyalım , onları ne kadar sevdiğimiz insanları arıyalım seslerini duyalım onları ne kadar sevdiğimizi söyleyelim böylece sevdiğimiz söyleyelim böylece sevdiğimiz insanları da mutlu etmiş oluruz.
Yine güne güzel bir başlangıç yapabilirler sevdiğimiz kişilere seni seviyorum demekten hiç bir zaman korkmayın duygularınızı içinize atmayın seven bir gönül asla kötü olamaz unutmayın kum hızlıca akmakta, belkide bunu yarın söylemek için fırsatınız olmayabilir.
Bir güler yüz ve sevgi sözcükleri, ile sevdiğimiz insanların yanlarında mutlu olmaya çalışalım hayatın sevince ve sevilince güzel olduğunu asla unutmayalım vaktimizin değerini vaktimizin değerini çok iyi anlayalım, boş şeylerle değerli vaktimizi asla harcamıyalım.
Bunları farkına vardığımızda o kum taneleri hala aynı hızla akıyor olacak ama biz hayatı doyarak yaşarsak o kum tanelerinin hızı veya ne kadar kaldığı bizi etkilemiyecek.
Kapagözlerini zaman 19: 48
Konuk yazar Zerrin_ce
Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder