BİR BEBEK ve GÜNDEN GÜNE GELİŞİMİ
Günler hızla geçiyor,oğlum altıncı ayını bitirmek üzere.
Artık onunla zaman geçirmek çok daha keyifli olmaya başladı. Beni çok iyi
tanıyor artık, kimin kucağında olursa olsun beni gördüğünde yüzünün aldığı
ifade, o kocaman gülümsemesi o kadar güzel ki içim eriyor.
Bir aydır daha aktif
emiyor, sonunda pompadan uzaklaşabildim, günde en fazla bir defa sağmam
gerekiyor. Belki de bu nedenle artık bana daha düşkün, kaçırdığı üç ayın
acısını çıkarmak için sürekli emmek istiyor.
Geveze oğlum dili iyice açıldı. “Agu”ların yanına kendi
çapında “buuu”lar, “püff”ler eklendi. Ses çıkarınca kendi de mutlu oluyor ama
asıl bizi nasıl mutlu ediyor. Sohbete katılmaya çalışıyor, gülümsüyor. Artık
aktif bir birey oldu kuzucuk. Şarkı duyunca ritim tutar gibi sesler çıkarması o
kadar şirin ki.
Yeni keşfi elleri, daha fazla hakim artık ellerine, sürekli
emmek istiyor. İki elini birleştirebiliyor. Ufak ufak oyuncaklarını tutmaya başladı, iki eliyle yakalayıp ağzına götürebiliyor. Tatlarına
bakmayı çok seviyor. Ayaklarına da daha hakim artık, sürekli bir tekmeleme
çabası içinde. Tam dönemese de gövdesini bir tarafa çevirebiliyor, sırtüstü
yatarken yatakta yer değiştirebiliyor.
Bu ayın en büyük günü beşikten
kurtulduk, henüz yatağına geçemedi ama sürekli sallanan o beşiğe de ihtiyacımız
kalmadı. Yazlık için bir park yatak aldık, bir haftadır onun içinde uyuyor,
bizim odamızda. İlk iki gece çok zor oldu, sürekli uyandı, sallanmak istedi,
sonra alıştı. Artık sallanan sandalyede birkaç dakikada uyuyor, yatağa koyuyorum, uzun süre uyuyabiliyor.
Beşik çok rahattı ama Dora’yı sallanarak uyumaya alıştırdığı için sıkıntılı
olmaya başladı, artık boyutları da küçük geliyordu. Uzun süre park yatakta
uyumasını istemiyorum, sonuçta yatağı pek de

ortopedik değil ama odayı ayırmayı da göze alamıyorum.
Aslında bir aylıkken birkaç günlüğüne de olsa odasında yatırmıştım ama sonra uyku düzeni karışınca yine yanımıza aldım, şimdi de ben ayrılamıyorum.
Böyle gözümün önünde iyi geliyor. Şimdiki hedef kendi kendine uyumaya alıştırmak, bakalım onu ne zaman yapabileceğiz, henüz uykusu gelse de kısa süreli de olsa kucakta uyuyabiliyor.
Aslında bir aylıkken birkaç günlüğüne de olsa odasında yatırmıştım ama sonra uyku düzeni karışınca yine yanımıza aldım, şimdi de ben ayrılamıyorum.
Böyle gözümün önünde iyi geliyor. Şimdiki hedef kendi kendine uyumaya alıştırmak, bakalım onu ne zaman yapabileceğiz, henüz uykusu gelse de kısa süreli de olsa kucakta uyuyabiliyor.
Her gün biraz daha
büyüyen bebeğin fiziksel gelişimi de hızla devam etmektedir. Saç rengi ve şekli
de muhtemelen değişmeye başlamıştır. Geçen birkaç hafta boyunca bebeğin
doğumdaki saçları dökülmeye ve yerine yeni ve kalıcı saçlar çıkmaya
başlamıştır. Göz rengi de bu dönemde değişebilir.
Çoğu bebeğin doğum
sonrası mavimsi olan göz rengi koyulaşmaya başlar. Eğer 6. ayda hala mavi gözlü
ise, gözlerinin renkli kalacağından emin olunabilir.
Bu ayın sonunda bebek kafasını tamamen dik tutabilir ve
karnının üstünde yatarken 90 derecelik açıyla kafasını yerden kaldırabilir.
Ayrıca kafasını her yöne çevirebilir ve sırtüstü yatarken kaldırabilir. Çenesini omuzlarına dayayarak
ayaklarına bakabilir. Kasları gelişip güçlendikçe, bebeğin vücudu da
toparlanmaya başlar. Karnı üzerinde yatarken, tek kolunun üzerinde başını
kaldırabilir.
Bu ve bundan sonraki iki ay boyunca beden kısmındaki kaslar daha da güçlenecektir. Tam olarak ters dönemese de, bebek bu ay en azından bir yana doğru dönebilecektir; diğer tarafa dönmek içinse biraz daha gelişmesi gerekmektedir. Birçok bebek bu gelişmeden sonra, tam olarak dönmeye başlar.
Bu ve bundan sonraki iki ay boyunca beden kısmındaki kaslar daha da güçlenecektir. Tam olarak ters dönemese de, bebek bu ay en azından bir yana doğru dönebilecektir; diğer tarafa dönmek içinse biraz daha gelişmesi gerekmektedir. Birçok bebek bu gelişmeden sonra, tam olarak dönmeye başlar.

Bebekler tekme atmaktan çok hoşlanır; bacaklarını elleri ile
ayaklarına veya dizlerine dokunabilecek kadar havaya kaldırabilir. Daha sonraki
aylarda ise bu bacaklar tüm ağırlığını kaldırabilecek güce erişir.
Ayakları yere basacak şekilde dik tutulursa, belki ayakta bile durabilir. Bebek giderek daha istemli hareket etmeye başlar, “yeni doğan refleksleri”nin çoğu artık kaybolur. Yorgun olduğu zamanlar hariç, pek çok hareketi daha akıcı ve daha kontrollüdür.
Ayakları yere basacak şekilde dik tutulursa, belki ayakta bile durabilir. Bebek giderek daha istemli hareket etmeye başlar, “yeni doğan refleksleri”nin çoğu artık kaybolur. Yorgun olduğu zamanlar hariç, pek çok hareketi daha akıcı ve daha kontrollüdür.
Tükürük akmasının genelde
diş çıkarmayla bağlantılı olduğu düşünülür. Ancak bu çok kesin bir bağlantı
sayılmaz. Bazı bebeklerin bu ay bir dişi patlayabilir, ancak genelde ilk diş 6.
aydan önce çıkmaz.
Bebeğin duyuları da
düzenli olarak gelişmektedir. Ay sonunda artık her şeyi renkli görmeye başlar.
Bakışlarını kolayca odaklayabilir ve 3 metrelik görüş alanı içindeki her şeyi
görebilir, ancak yine de 50 cm
önüne bakmayı tercih eder. Bakışlarındaki şaşılık azalmıştır ve hareket
halindeki bir nesne veya insanı çok rahat takip edebilir. Bebeğin el-göz
koordinasyonu da gelişmektedir. Bir nesneye bakarken ellerini ona doğru uzatır
ve parmaklarını olabildiğince açar. Tutma isteği son derece güçlüdür ve eline
geçirdiği her nesneyi daha ustalıkla tutabilir.
Bazı sesleri sanki unutmamaya çalışırmış gibi tekrar eder. Bunların çoğu tek sesli hecelerdir ve aylar sonra bu sesler birer kelimeye, gurultular ise, kıkırdamaya, gülücüğe ve çığlıklara dönüşür. Ayrıca gıdıklandığında yüksek sesle gülecektir.
Bu gıdıklanma tepkisi’ daha önceki dönemde görülmez, bu yüzden bazı uzmanlar bunu sosyal bir gelişim olarak kabul eder. Bebekler bu dönemde her türlü uyarıya açıktır, bu yüzden bulunduğu çevreyi zenginleştirin. Koku duyusu onlar için oldukça önem taşır. Çiçek, sabun, meyve gibi şeyleri kokladığında vereceği tepkileri izlemek de oldukça keyifli olacaktır.
Artık her istediğinin
yerine getirilemeyeceğini öğrenmektedir.
Bebeğin kendisini ve
çevresindeki dünyayı keşfederken, onun bu yeni çabalarını sabırla izleyip ve bu
güzel dönemin tadını çıkarmak gerekir. Onunla oynamak, şefkat göstermek
önemlidir. Anne ve bebeğe yakın olan diğer kişiler bebeğin ruhsal gelişiminde
önemli bir yer tutar. Oyuncakla oynamak ne kadar hoşuna giderse gitsin oyuncak hep
aynı tepkiyi verir. Oysa insanlar değişkendir ve o bundan çok şey öğrenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder